Farklılıkların Nedeni Ne Olabilir?
Derya öğretmen gizlemeye çalışsa da Ayşe durumu hemen fark etmişti. Yumuşacık ses tonuyla “Bir ara çay içelim.” diyebilmişti gülümseyerek.
Oysa derece ile mezun olmuştu Derya eğitim fakültesinden. Ama mesleki bilgi yaşamın içinde yeterli olmuyordu çoğu zaman. İnsan bazı şeyleri yaşamın içinde daha iyi görüp anlayabiliyordu. Demek ki mesele sadece okuldaki başarı değildi. Öğrendikleri kişiyi hayatın içerisinde başarılı yapıyor muydu? Mezun olurken alınan diplomalar, adımızın önüne uzmanlık sıfatını koyuyordu ama gerçek uzmanlık hayat okulundaki mezuniyetle kazanılıyordu.
Boşuna mı diyordu eskiler, “Ben hayat okulundan mezunum.” diye. Anlatılanlar gibi olmuyordu yaşanılanlar...
Derya öğretmenin de ilk yılıydı çocuklarla...
Sınıftaki çocukların her biri birbirinden farklıydı…
Biri çok hareketli, diğeri bir o kadar sakin ve yavaş. Birini konuşturmak için verdiği çabayı diğerini susturmak için veriyordu. Biri çok çabuk anlayıp hemen bitiriyordu verilen etkinliği, ötekine tekrar tekrar anlatmak bile yeterli olmuyordu. Uygulamasına imkân verilmediği sürece anlayamıyordu. Biri yapamadığında onun için çok büyük meseleydi, ağlayabiliyordu. Diğeri yapabildiği ufacık bir şeye çok sevinebiliyordu...
Neden herkes birbirinden bu kadar farklı?
Evet birbirine benzeyenler vardı sınıfında. Hatta kendi öğrencilik yıllarını hatırlıyordu. Bazılarını çok benzetiyordu kendisine, bazılarının ise hiç alakası yoktu. Farklılıkları vardı ama o farklılıkların içinde benzerlikler de vardı. Bu benzerlik ve farklılıkları ilk defa fark etmemişti. Sadece okulda öğrenciler ile sınırlı değildi bu farklılıklar. İnsan söz konusu olunca şüphesiz bu her alanı kapsıyordu.
Evde anne, baba, evin büyüğü ve çocuklar...
Annesinin evde yaptığı değişikliklere babası sinir olurdu. Her şey aynı yerinde kakmalı ve değişmemeliydi ona göre. Babası yemekte herkesi aynı saatte sofrada görmek isterdi. Bu değiştiğinde keyifli yiyecekleri yemek, huzursuz bir ortama dönerdi.
- Neredesin, herkes seni bekliyor evladım…
- Niye bekletiyorsunuz insanları çocuğum! Ayıp diye bir şey var…
- Daha kaç kez anlatacağım size yemeğe geç kalınmaz diye…
Bunlara benzer daha nice ikazlar…
Bunu her seferinde yaşıyor olmak ilginç değil miydi?
İş yerinde patron, çalışanlar ve müşteriler...
Kendi yaşadıklarının dışında başkalarından da işle ilgili benzer şeyler dinlemişti. Birinin düzeni diğerinde yoktu ve ona verilen işler aksayabiliyordu. İşler yetişmeyecek diye tedirginlik duyan, duymayana hayret ediyordu. Yıllarca aynı yerde çalışanlar ve buna devam etmek isteyenler vardı. Onlar değişiklik istemiyorlardı. Bir de kazandığı meslekte bile zorlanmadan değişikliğe gidebilecek olanlar vardı. Sırf değişiklik olsun diye, yılda bir sektör değiştirenleri de unutmamak gerekiyordu.
Birisi o kadar neşeliydi ki her şeyden keyif alabiliyordu. “Sahi insan bunu nasıl yapabilir?” diye düşünmüştü. Olayların keyif alabileceği kısımlarını her defasında görebiliyor olması şaşırtıcı gelmişti ona. Burun kıvırarak bakardı onlara. “Ağlanacak hallerine gülüyorlar.” diye mırıldanmadan da edemezdi.
Hepsinde mutlaka sevmediği, değiştirmeyi istediği bir şeyler vardı. Elinde olsa herkesi değiştirecekti ama bunun mümkün olmadığını biliyordu. Bilmediği ise bununla nasıl başa çıkacağıydı. Okul, bardağı taşıran son damla olmuştu... Kaçtıkça kaçacak yeri kalmıyordu sanki.
Kafasında bunlarla derin düşüncelere dalmıştı Derya Öğretmen...
Peki, bu farklılıkları yönetebilmenin bir yolu var mıydı?
Her gün yeni bir güne uyanır insan. Günün sonuna doğru ise aydınlık yerini karanlığa bırakmaya başlar... Kimse bundan dolayı tedirgin olmaz. "Neden böyle oluyor?" demez...
Gecenin yapısı gereği insan daha çok dinlenmeye ve az harekete elverişli olur. Gündüz vakti ise insanın hareketi daha fazladır.
Yaz mevsimi geldiğinde her taraf yeşerir, hava ısınır. Herkes serinleme ihtiyacı hisseder. Kıyafet seçimlerini, beslenme şeklini değiştirmeye başlar... Dallardaki çeşit çeşit meyveler renklendirir hayatımızı.
Kış gelmeye başladığında insanlar da şaşkınlık değil hazırlıklar başlar. Kimisi yakacak bir şeyleri biriktirmenin derdinde olur. Kimisi daha korunaklı bir yer, bir şeyler arar kendine. Herkes soğuktan korunma ihtiyacı hisseder.
Bir çocuk dünyaya/hayata geldiğinde gün ve gün büyür, gelişir. Bebeklikten çocukluğa, çocukluktan ergenliğe, sonra da yetişkinliğe adım atar.
Hayatın içerisinde bir düzen vardır ve her şey ona uyumlu davranır ama bu düzen her şeyin kendine özgü bir yapısı olmasını engellemez.
İnsanın hayatını kolaylaştıran değişimlere uyumlu davranabilmesidir.
Kimse var olan düzeni ve yapısını değiştiremez.
Hayattaki diğer her şey gibi insanın yapısı da değişkenlik gösteriyor olabilir mi?
Neden insanlar aynı olaylara farklı tepkiler verirler?
Neden aynı şeye bakarlar ama farklı şeyler görürler?
Neden bazılarının tepkileri birbirine de benziyorken bazılarınınki tam tersidir?
Bunun temelinde yatan şey ne olabilir?
İnsanların davranış farklılıklarının nedeni doğuştan getirdiği özellikleri olabilir mi?
Bunu bilmediğimiz için karşımızdaki insandan bizim gibi davranmasını bekliyor olabilir miyiz?
Yaşadığımız problemlerin sebebi farklılıkları yönetemememizden kaynaklanıyor olabilir mi?
İnsan farklılıkları kabul etmekte zorlanır. Karşısındakinin istediği gibi davranmasını bekler. Onları değiştirmeye çalışır ya da şikâyet eder. Oysa bunların hiçbirisi problemin çözümü değildir. Çözüm, karşımızdaki insanın farklılığını, güçlü ve zayıf yönlerini anlayıp kabul etmekle başlar. Farklılıkları kabul ettikçe insan isteklerini de kontrol edebilmeye başlar. O zaman kimden ne bekleyebileceğini tanımlayabilir. Nerede, nasıl davranacağını bilip uyumlanabilmeye başlar. Böylelikle davranış farklılıklarını yönetebilen olur...
Öyleyse Kim Kimdir?
&
" Milyarlarca insan içinde,
'bir' kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun! "
Bana gıcıklık olsun diye değil farklı olduğu için öyle davrandıklarını anlayınca insan çok rahatlıyor ve hatta farklılıklar sofradaki çeşit gibi insanın hoşuna bile gidebiliyor. Ailemdekilerle çok farklıyız ve bu beni artık sinir etmek yerine güldürüyor, sevimli geliyor:)
YanıtlaSilHer insan birbirinden farklıdır. Önce kabullenmek gerekir, ancak o zaman insan yönetebilir... Teşekkürler.
YanıtlaSilİnsanın değişime farklı insanlara uyum göstermesi önemli bir anahtar.
YanıtlaSil"Çözüm, karşımızdaki insanın farklılığını, güçlü ve zayıf yönlerini anlayıp kabul etmekle başlar... "
YanıtlaSilTeşekkür ederiz :)
Önce karşımdaki insanların farklılıklarını, güçlü ve zayıf yönlerini deşifre edeceğim
YanıtlaSilTeşekkürler emeğinize, yüreğinize sağlık
İnsanların farklılıklarını anlamak olaylara, her şeye bakışınızı değiştiriyor ama farklılıklara saygı gerçekten bambaşka...
YanıtlaSilFarklılıklar bizi geliştirir yeterki uyumlu olalım çok güzel bi yazı olmuş🙏🏻
YanıtlaSilProblem farklı olmak değil farklılıkların sebeplerini bilmiyor olmak. Elinize sağlık.
YanıtlaSilBana gıcıklığına yapmıyormuşu anladığım andan beri hayat daha kolay😅
YanıtlaSilFarklılıkları kabul edemediğimizde husumetin ilk tohumları atılmış oluyor. Oysa farklılıkları kabul edebilmek, insanları birbirine yaklaştırır. Onların ortak bir hedef ve amaç için birleşebilmelerini sağlar.
YanıtlaSil