BİR HAYATTA BİN HAYATI YAŞAMAK
Haziran ayının sonu gelmiş sıcaklar yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Kadıköy İskelesindeki kütüphane Doğan’ın favori mekanıydı. Bu sene okul çıkışlarında ders çalışmak için genelde buraya gelmişti. Burada ders çalışmaktan bunaldığında masmavi denizde martı gibi süzülen gemileri seyretmek ona iyi geliyordu.
Bu dönem üniversite sınavına hazırlandığı için gerçekten çok yoğun geçmişti. Doğan kendisini çok şanslı hissediyordu. Şanslıydı çünkü kendisinden iki yaş büyük bir ablası vardı. Ve ablası da üniversite sınavına hazırlanırken kendisinin geçtiği tüm bu yollardan çok yakın bir zaman önce geçmiş Oldukça da başarılı olmuştu. Doğan çocukluğundan beri ablasının ayak izlerini takip etmeyi sevmişti. Ablası da babasının ayak izlerini takip etmişti. Babası nerede otoriter ve disiplinli nerede esprili, samimi olması gerektiğinin kıvamını iyi biliyordu.
Ablası çalışırken babası ona sınavda başarılı olması için bildiği tüm yöntemleri öğretmişti. Ablası da bunları Doğan’a anlatmıştı. Yani babası deneyimlerini ablasına öğretmiş, ablası da kendisine. Bir kişinin insanı başarıya götüren bilgileri başkasına öğretmesinin ne kadar önemli olduğunu Doğan o zaman anlamıştı. Bir hayatta onlarca hayatı yaşayabilme imkanı veriyordu bu yöntem.
O yüzden Eylül ayında maraton başlamadan önce ablasından yardım istemişti. Ablası çalışırken neler yapmıştı? Zamanını nasıl planlamıştı? Hedeflerini nasıl koymuştu hepsini öncesinden öğrendi. Ve büyük bir dikkatle uygulamaya başladı. Takıldığı yerlerde hiç vakit kaybetmeden hemen danışıyor, ablasından bilgilerini kendisine transfer ediyordu.
Zorlandığı yer meslek seçimi oldu. Zihninde alternatifler vardı ama emin olamıyordu. Bu konuda da okulundaki rehberlik öğretmeni ile konuştu. Hatta onlara deneyim transferi konusunu açtı. Acaba değişik mesleklerden konusunda başarılı olmuş kişileri okula davet edebilirler miydi? Böylece tüm lise son öğrencilerinin meslek seçimi konusunda kafalarındaki soru işaretleri çözülmüş olurdu. Rehberlik bölümü ilk önce bu konuya tereddütle baktı. Doğan ilk konuşmacı olarak konusunda başarılı bir avukat olan babasının gelebileceğini söyledi. Böyle bir uygulamadan fayda alabilecekler miydi deneme yapmış olacaklardı. Tüm öğrenciler Doğan’ın babasının avukatlık mesleği ile ilgili anlattığı deneyimlerden çok şey öğrenmişlerdi. Böylece tüm yıl içinde kendi mesleklerinde başarılı olan kişiler davet edildi. Gelen konuşmacılar kendi mesleklerinin avantajları nedir, zorlukları nedir, anlatarak kendi deneyimlerini öğrencilere transfer ettiler.Yıl sonu gelip sınavlar yaklaştığında tüm yıl düzenli çalışmasının verdiği güvenle Doğan kendini iyi hissediyordu. Elinden geleni yapmıştı. Artık sonuçla pek ilgilenmiyordu. Sınavlar açıklandığında da istediği bölümü kazanmamın sevinci ile ablasına sarıldı. Nasıl çalışması gerektiğini, yöntemleri ablası ona öğretmişti.
Doğan güzel haberi aldıktan sonra yine favori mekanına gelmiş, denize bakarak çayını duyumluyordu. Birden gözleri terasın çatısına yuva yapmış olan kuş yuvasına takıldı. Anne kuşun yavruları palazlanmış, uçmayı öğrenecek yaşa gelmişlerdi. Anne kuş kanatlarını çırparak yavrularına nasıl uçacaklarını öğretiyordu.
Doğan o zaman anladı ki bilgiyi transfer etmek sadece insanlara özgü değildi. Bu o kadar faydalı ve güzel bir yöntemdi ki doğadaki tüm canlılar kullanıyordu.
&
" Milyarlarca insan içinde,
'bir' kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun! "
Çok sade ve bir o kadar da temaslı bir yazı olmuş..Ellerinize sağlık..
YanıtlaSilEtrafımıza gerçekten baktığınızda, bir şeyler öğrenmek istediğimizde o kadar çok alternatif varki deneyim transferi yapacağımız. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBaşlamaya niyet ettiğimiz her işte başarıya ulaşmak istiyorsak o konuda deneyimi olan kişilerde deneyim transferi almalıyız. Yoksa maliyeti yüksek olur ve çoğu zamanda yaşadığımızda öğrenemeyen biliriz. Çok kıymetli bir bilgi. Elinize emeğinize sağlık🌺
YanıtlaSilYaşarken, hedeflerimize ulaşmaya çalışırken bizden daha iyi bir bilen olabileceğini düşünerek, bir bilene danışıyor olmak, işe yarayan tavsiyelerin hatırlatılıyor olması bizim de onları alabiliyor olmamız ne güzel!
YanıtlaSilBilgiyi transfer etmek sadece insanlara özgü değildi. Bu o kadar faydalı ve güzel bir yöntemdi ki doğadaki tüm canlılar kullanıyordu. Ne kadar önemli bir detay. Kaleminize sağlık. Çok güzel bir yazı.
YanıtlaSilDeneyim transferi en güzel öğrenme yöntemi🌸
YanıtlaSilÖğrenmek ve deneyim arasındaki ilişki ne güzel anlatılmış. Kaleminize sağlık:)
YanıtlaSilElanur her zaman başarılı olmalıyız ve bir kişinin sınava ve herhangi bir sınava girdin kendine güvenci olması lazım ☘️🍃🌱 bilgiyi transfer etmek sadece insanlara özgün deyildi ve okkadar faydalı ki bütün canlılar için önemi var
SilYazının ortasındaki görsel çok hoşuma gitti. Hayalimdeki oda...
YanıtlaSilCok faydalı bir uygulama olmuş öğrenciler için:) Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilElif Sude
YanıtlaSil