Doğru An
Güneşin akşama doğru kırılan ışıkları, odasına girmeye başlamıştı. Bu odayı seçerken güneşin böyle güzel izleneceğinden habersizdi oysaki. Eşyalarının değişen gölgelerini izlemek ona garip bir haz veriyordu. “İşte şimdi okuyabilirim” diye düşündü keyifle, kahvesini yudumlarken. Kahvesini içtiği mor kupayı da motive olabilmek için almıştı. Kırmızı kalemini, deri kapaklı defterini ve hatta masa lambasını bile yazma isteği artsın diye almıştı. Aldığı şeyler ona bir anlık destek oluyordu ama etkileri hemen geçiyordu. Yazma isteğini uzun süreli nasıl koruyabilirdi ki?
Günler hatta aylardır bir arpa boyu yol gidememişti. Okunacak yüzlerce sayfa birikmişti bir anda. Tabii bir de yazılması gereken yeni bir roman vardı önünde.
Tarihi kurgu romanları yazıyordu Eylül. Ünlü yazar, araştırmacı, tarihçi ve dahası…
Okurlarının taktığı hitap kelimelerinden sadece bazılarıydı.
Bir bilseler ki Eylül, günlerdir o doğru anı yakalayamıyordu.
Gün içerisinde yapması gereken o kadar çok şey vardı ki... Hep gelecek haftaya günlerini planlıyordu. “Şu yoğun hafta bir bitsin adam akıllı oturup bitireyim.”
Yorgunluğumu atayım, kendime geleyim halledeyim… Odaklanabileceğim bir zaman ayırmam lazım o yüzden şimdi değil.”
İşte bu bahanelerle tam üç ay geçmişti. Dile kolay üç ay, ve hiç bitmeyen daha nice üç aylar… Ve biliyor musunuz o doğru an hiç gelmedi.
Bir türlü geçmedi o hafta. Ne yazık ki artan yorgunluğu da hediyesi oldu.
Uygun bir zaman dilimi hiç yaşanmadı. Çünkü doğru an bekledikçe gelen bir şey değildi. O yorgunluğun ve yoğunluğun içinde bir şeyler üretmekle olurdu doğru an.
İlk romanında “Hayat anlardan ibarettir” demişti. Çok da tutmuştu bu cümle o zamanlar. Sosyal medyada her yerde alıntılar yapıldı. Bu sözü beğenen herkes kendi an’ının bekçisi oldu bir anda. Çalıştıkları bir anın fotoğrafını çekip üstüne bu sözü yazdılar. Sonra da aynı insanlar dağılıp gittiler birer birer. Sahi ne oldu o anlara? Kıymeti bilindi mi gerçekten?
“Her an başka bir anın habercisidir” diye devam etmişti. Demek ki an dediğimiz şey zincirle bağlıydı yarınlara. Eylül son zamanlarda hep o doğru anı yakalayabilmek için uğraşıyordu. Ama sanki uğraştıkça daha da uzaklaşıyordu o doğru an.
Hayatı akıp gidiyordu ama geriye dönmek de mümkün değildi. “Böylesine havalı cümleler kuran birinin hayatı hiç zor olabilir miydi?” diye düşündü Eylül. “Olurdu elbet, mum dibine ışık vermez” demişler sonuçta diye kendini haklı çıkarmaya çalıştı düşüncelerinde. Bu söze sığınacağı hiç aklına gelmezdi.
Bir yandan da düşünmeden edemedi: “Bu cümleleri yazarken hayatım nasıldı acaba?” diye daldı geçmişe.
Yaşanılan her an geçmişin raflarında kendisine bir yer bulurdu. İnsan, aldığı bir kokuyla bir anda geçmişe gidebilirdi. Geçenlerde otobüse yetişmek için koştururken, önündeki delikanlıdan gelen parfüm kokusu gibi. Bir an burnunun direği sızlamıştı. Lisedeki sıra arkadaşının kokusuydu bu. “Hey gidi yıllar hey…” dedi kendi kendine. Ne kadar uzun zaman olmuştu, Buğra ile görüşmeyeli. Ne durumdaydı acaba ne yapar, ne ederdi? Sahi hayatta mıydı Buğra. Ne de olsa görüşmeyeli epey zaman olmuştu.
Ya da daha önce üzgünken geçtiği bir sokak bir daha aynı olamazdı. Çünkü geçmiş her şeyi içinde saklardı. Geçirdiğimiz her an saklanmaya değerdi elbet.
Gelecek neydi peki? Herkesin üzerine hayaller, planlar, programlar kurduğu o beklenen günler… Umut etmenin en güzel hali yarınlarımızı düşünmekti.
İşte şimdi okuyabilirim dediği zaman yine geçmişti, düşünerek. Ama şunu fark etmişti Eylül; doğru an, “Evvet şimdi buldum!” diyebileceğimiz bir yer değildi. Hayatın akışında yolda giderken karşımıza çıkanlara verdiğimiz tepkilerdi.
Hani insan mutluluğu hep yolun sonunda hayal eder ya veya mutlu olmak için kendisini o sonuca şartlandırır ya…
Peki ya yolun sonuna varana kadar geçen zaman.
O sonuca ulaşmak için verdiğimiz mücadelemiz, ortaya koyduğumuz çabamız.
Bunların hangisini görmezden gelebiliriz ki?
Ya da bunlardan hangisi gerçekten en az alacağımız sonuç kadar mutlu olmayı hak etmiyor? Belki de insanoğluna verilen en kıymetli hazine zaman. Anlardan ibaret olan zaman. Doğru an diye beklerken, birde bakmışız ki anlarımız ziyan olmuş.
- Mesele yolculuğu yaparken keyif almak, yolculuğun sonunda değil.
- Sınavlara hazırlanırken keyif almalıyım, sınavın sonuncundan değil.
- Hayalini kurduğum makama ulaşmak için yaptıklarımdan keyif almalıyım, o makamdan değil.
- Hayalini kurduğum o arabayı almak için dişimden tırnağımdan artırıp biriktirdiklerimle mutlu olmalıyım, o arabayı aldığım için değil.
Neden mi? Çünkü sebebinden keyif almadığın bir şeyin sonucundan mutlu olamazsın, diyor hayat. Kontrolümüzde olan şey, bir yere varmak için veya bir şeyi yapmak için ortaya koyduklarımız. Azı azımsamadan karıncanın ağzındaki su misali azimle hayata karşı tarafımızı belli etmek.
Peki nasıl mı?
Çabalarımızla…
Mücadelemizle…
Bizi yolda tutan azmimizle…
An’a verdiğimiz değerle…
Elbette bazen hızlanarak, bazen yavaşlayarak… Ama her anın kıymetini bilerek ve her anın hakkını vererek…
Anın hakkını verenlerden ve keyifle yaşayanlardan olabilmek dileğiyle…
&
Milyarlarca insan içinde,
'bir' kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!
Anın hakkını verenlerden ve keyifle yaşayanlardan olabilmek dileğiyle…
YanıtlaSilEllerinize sağlık🌿
"Mesele yolculuğu yaparken keyif almak, yolculuğun sonunda değil." Ellerinize sağlık
YanıtlaSilAn' da ilginç bir kelime; iki harfe sığan sonsuzluk gibi...Kenarındaki geçmiş ve gelecekle de ele tutuşmuş.
YanıtlaSilGörüntüsü haşmetli bir deniz manzarasına bakarken sağıyla soluyla dağıyla göğüyle denizin derinliğiyle An, Zaman'a dönüşüyor. An'da tüm zamanımızın bereketini yakalamak dileğiyle, eline sağlık:)
Kaleminize sağlık... Anlarımızın kıymetini bilip hayırda yolculuk yapanlardan olmak ümidiyle...
YanıtlaSilSon zamanlarda üzerinde çok düşündüğüm farkına vardığım konulardan biriydi... İnsanın her anının aslında kıymetli olduğu ve diğer süreçlerin de buna göre şekillendiği. Bu yüzden bir anı bulmayı beklememeli başlamak ya da bitirebilmek için bir şeyleri. İçinde bulunduğmuz her anın kıymetini bilerek yaşamak dileğiyle :)
YanıtlaSilEmekleriniz için teşekkürler 🌺
Çaba ve mücadele ne kadarda kıymetli…
YanıtlaSilKaleminize kuvvet…
Her an kıymetli farkedenlerden olalım inşAllah
YanıtlaSilDönüşüm için her an doğru an…
YanıtlaSilYeterki farkına varsın insanoğlu…
Kaleminize sağlık😊
Belki de insanoğluna verilen en kıymetli hazine zaman. Anlardan ibaret olan zaman. Doğru an hayatta tekrar geri gelmeyecek şey zamanın her saniyesinden ibret alarak yaşamak lazim
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir anlatım…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık🌸
Sebebinden keyif almadığın bir şeyin sonucundan mutlu olamazsın, diyor hayat 👍 ders niteliğinde bir cümle.
YanıtlaSilHep doğru an gelsin, doğru anda yapmalıyım, şu an çok yoğunum doğru an gelmedi deyip doğru anı bekleyerek bir ömür geçmiyor mu? Zamanın kıymetini bilenlerden olalım.
YanıtlaSilEllerinize sağlık 💐
YanıtlaSilAnın kıymetini bilmek bunu başarabilen insanlardan olmak duasıyla🤲🏻
YanıtlaSilKaleminize kurduğunuz her bir cümleye sağlık🌸
Akıp giden zamanda anın tadını çıkarmak kadar kıymetli bir şey yok sanırım.. Sebeplerimizden keyif alarak ilerlediğimiz , azmimiz karıncanın ağzındaki su misali gibi de olsa hayata karşı durmadan yola devam edelim inşAllah. Kaleminize sağlık.. 💐
YanıtlaSilEllerinize sağlık
YanıtlaSilKeyifli bir yazı emeginize sağlık.
YanıtlaSilÇünkü doğru an bekledikçe gelen bir şey değildi.
YanıtlaSilO yorgunluğun ve yoğunluğun içinde birşeyler üretmekle olurdu olurdu doğru an.
Ellerinize, emeğinize sağlık.🌹
Önemli olan An’dan keyif alabilmek kıymetini bilmek🌸
YanıtlaSilAn lar ne kadar kıymetli her An aslında verdiğimiz tepkiler çok önemli
YanıtlaSilKaleminize sağlık
Ellerinize sağlık 🎀
YanıtlaSilAnın hakkını verenlerden ve keyifle yaşayanlardan olabilmek dileğiyle…
YanıtlaSilAmin saolun
Harika bir yazı olmuş
YanıtlaSilEllerinize sağlık
Sınav her an devam ediyor demek ki her an bizim bilincimizin açık olması gerekiyor. Her an bizden hakkını alır. Düşündüren bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilAn bir zaman dilimi gibi gözükse de sanki hayati
YanıtlaSilDoğru an evet ama beklendiğinde hiç bir zaman gelmeyecek o doğru an👍
YanıtlaSilAnın hakkını verenlerden ve keyifle yaşayanlardan olabilmek dileğiyle…
YanıtlaSilTeşekkürler.
Çok doğru, ne denir ki..Kaleminize sağlık
YanıtlaSilDoğru an diye beklediğimiz o an hiç gelmez. Bizler o yoğunluğun içinde o anı oluşturduğumuzda doğru zaman odur. Her anın kıymetini bilerek ve keyif alarak yaşamalıyız. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilAnin kiymeti bilmek....Elinize saglik☺️
YanıtlaSilSonuçlara takılmadan ilerlemek ne güzel olur kim bilir her an unutmadan inşallah
YanıtlaSilEllerinize sağlıkk ✨
YanıtlaSilEylül’ün son yazdığı kitap çok tutulmuş.yazıları her platformda paylaşılmış.kendisi de bu süreçte çok popüler olmuş. Bu durumdan çok haz almış belki birazda şımarmış olabilir.Fakat hiç bir şey aynı kalamayacağı için, unutulmaya başlamış. Tekrar yazmak istiyor ama motive olamıyor.Bence daha önceki kitabının yazarken gerçekten yazdıklarına inanarak ve birilerine faydalı olsun diye yazdı ve başarılı oldu. Şimdi ki niyeti faydalı olmak değilde popülerliğinin devam etmesi için ise o doğru an hiç bir zaman gelmeyecek.
YanıtlaSilSebebi nden keyf almadığın bir şey ın sonucu insana bir sınav olıyor. Önemli olan o sınavı başara bilmek. Başaramadığın müddette hayatta sana hep keyifsiz oluyor.
YanıtlaSilAnín kıymetini bilmemek hemen hemen en çok yaptığımız şey hep erteleyerek hep uygun zamanı kollayarak geçirdiğimiz koskoca bir hayatın içindeyiz şunu yaptıktan sonra bunu hallettikten sonra dur şu gün bir gelsin diyerek ziyan ettiğimiz o hiçbir zaman gelmeyen anı kaçırdığımız o koskoca hayatı mız... Çok güzel bir an oldu bir şeyleri fark edebildiysek eğer bu yazı
YanıtlaSilGeçmiş ve gelecek bize göre vardır.
YanıtlaSilALLAH (C.C.) indinde ise sadece “AN” vardır.
Herşey bir anda olmuş ve bitmiştir.
Biz de hayata bu şekilde bakabilirsek
İçinde bulunduğumuz ânı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırız.
Yaşadıklarımız bize herzaman birşeyler anlatırlar.
Olaylarla bize sorular sorulur.
Olayların dilini anlayabilidiğimiz , çözebildiğimizde süreçten keyif alırız.
Çünkü bize sorulan her bir sorunun binbir cevabı vardır .
Süreçte en uygun ve doğru cevabı bulma coşkusunu yaşarken mutlu oluruz.
Süreci mutlu yaşayan sonuç ta da mutlu olur.
Ellerinize sağlık
YanıtlaSilÇok kıymetli bir yazı emeklerinize sağlık
YanıtlaSilAnlar geri gelmeyecek anlar elinize sağlık 🌸
YanıtlaSilZamanın içinde ve anda ne kadar kıymetli elde tutulur şeyler yaparsak o kadar mutlu oluruz . Mesele hayırda şeyler yapmak zaman içinde yoksa zamanın ve anın ne kıymeti olurdu. Ama işte ne bilebilir insanoğlu zamanın su misali akıp gittiğini anı da kaybettiğini .
YanıtlaSilİnsallah herkes karınca misali anı doldurmayı ve zamanı iyi değerlendirir.
emeğinize sağlık çok güzel bir yazı
YanıtlaSilElbette bazen hızlanarak, bazen yavaşlayarak… Ama her anın kıymetini bilerek ve her anın hakkını vererek…
YanıtlaSilAnın hakkını verenlerden ve keyifle yaşayanlardan olabilmek dileğiyle…
İnşaAllah her anın hakkını verebiliriz
Ne güzel bir konu
Düşündürdüğünüz için teşekkürler
Anlar insanın ömrünü oluşturuyor.
YanıtlaSilÖmrümüzü Ziyan etmeden anların kıymetini bilerek yaşayanlardan olabilmek ne kadar kıymetli❤️
Düşündürdüğünüz için teşekkürler
Kaleminize saglık
YanıtlaSilAn bir daha geri gelmeyecektir, onun için an'ı en doğru şekilde yaşamak ve keyfini çıkarmak dileğiyle. Elinize sağlık.
YanıtlaSilAnlarda yaşayanlarla birgün buluşmak dileğiyle ellerinize saglik
YanıtlaSil“Dünya üç gündür: Dün, bugün, yarın… Dün geçti. Yarının geleceği belli değil, öyle ise bugünün kıymetini bil.”
YanıtlaSilYaşanan her anın değerini bilmek dileğiyle....
YanıtlaSilYolun sonunu düşünmekten, hayatın kendisini kaçırmak.. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilYusuf akcan her anı gűzel yașamak Lazım
YanıtlaSilEylül hanım sayesinde biz de anlarız inşaallah
YanıtlaSilYoksa doğru anları beklerken ziyan ediyoruz hayatımızı
O yorgunluğun ve yoğunluğun içinde bir şeyler üretmekle olurdu doğru an.
YanıtlaSilDoğru anı bulabilmek için anlarımızı ziyan etmemek dileğiyle
Ellerinize sağlık, teşekkür ederiz
YanıtlaSil"An" aslında hayatımızın anlardan oluştuğunu düşünebilsek o anlarında kıymetini anlayabiliriz. Ellerinize sağlık...
YanıtlaSilAnın keyfini çıkarın, hayat anlardan ibaret...
YanıtlaSilGelsin diye an beklemek zamanı ziyan etmektir.
Emeğinize sağlıklı
Ne güzel hatırlatıyorsunuz.