BİR HAYATTA BİN HAYATI YAŞAMAK
Haziran ayının sonu gelmiş sıcaklar yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Kadıköy İskelesindeki kütüphane Doğan’ın favori mekanıydı. Bu sene okul çıkışlarında ders çalışmak için genelde buraya gelmişti. Burada ders çalışmaktan bunaldığında masmavi denizde martı gibi süzülen gemileri seyretmek ona iyi geliyordu. Bu dönem üniversite sınavına hazırlandığı için gerçekten çok yoğun geçmişti. Doğan kendisini çok şanslı hissediyordu. Şanslıydı çünkü kendisinden iki yaş büyük bir ablası vardı. Ve ablası da üniversite sınavına hazırlanırken kendisinin geçtiği tüm bu yollardan çok yakın bir zaman önce geçmiş Oldukça da başarılı olmuştu. Doğan çocukluğundan beri ablasının ayak izlerini takip etmeyi sevmişti. Ablası da babasının ayak izlerini takip etmişti. Babası nerede otoriter ve disiplinli nerede esprili, samimi olması gerektiğinin kıvamını iyi biliyordu. Ablası çalışırken babası ona sınavda başarılı olması için bildiği tüm yöntemleri öğret...